Yaşam hakkının en önemli unsurlarından biri olan sağlık hakkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli kanunlarla koruma altına alınmıştır. Gelişen teknoloji ile hızla değişen günlük yaşam koşulları her konuda olduğu gibi sağlık alanında da çeşitli gelişmeler göstermektedir.
Tüm dünyada olduğu gibi sağlık alanında hizmet veren ve hizmet alan taraflardan oluşan sağlık hizmetleri doğal olarak zaman zaman belirli riskleri de beraberinde getirmektedir. Sağlık çalışanlarının hasta veya hasta yakınlarının şiddetine uğradığı veya sağlık çalışanlarının hastaya gereken ilgiyi göstermediği gibi konuların sıkça tartışıldığı ülkemizde sağlıkla ilgili birçok yasa yürürlüktedir.
Hasta Hakları
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de hasta hakları yasalarla düzenlenmiştir. Hukuki açıdan birçok eksiklik taşımasına karşın yeni yapılan düzenleme daha sağlıklı bir hasta doktor ilişkisi için düzenlenmiştir. Düzenleme şu şekilde özetlenebilir:
- Yeni düzenleme ile milli savunma bakanlığına ait tüm hastaneler tüm hastaların hizmetine sunulmuştur.
- Tıbbi müdahale kavramı hasta lehine yeniden tanımlanmıştır. Hastayı ve hasta yakınını bilgilendirmeyi anlatabilecek şekilde yeniden tanımlanmıştır.
- Tıbbi müdahalelerde yeterlilik kavramı rıza açısından hasta lehine yeniden düzenlenmiştir.
- Yeni düzenlemede hastanın uyması gereken kurallar daha açık bir dille belirlenmiştir.
- Hasta hakları kurullarının görev ve sorumlulukları yeniden düzenlenmiştir.
- Tüm hastanelerde hasta hakları kurulları kaldırılarak yerine hasta iletişim birimleri kurulmuştur.
- Rıza konusunda önceki yönetmelikten daha geniş bir kapsamda rıza konusu düzenlenmiştir. Yeni düzenlemede “küçüğün veya mahcurun” tıbbi müdahaleye iştiraki konusu eklenmiştir. Bu düzenlemelerin görülen aksaklıklara göre yeniden düzenlenmesi gerekliliği hasta sağlık çalışanı ilişkilerini daha sağlıklı bir konuma getirecektir.
Sağlık Çalışanının Hakları
Sağlık çalışanlarının haklarının korunması için sağlık hukukunda zaman zaman çeşitli düzenlemeler yapılagelmektedir. Bu düzenlemelerin en önemlilerinden biri kuşkusuz ‘çalışan güvenliğinin sağlanması’ hakkındaki düzenlemedir.
Bu düzenlemede en göze çarpan çalışan hakkı “sağlık çalışanının hizmetten çekilme” hakkıdır. Bir sağlık çalışanı birçok nedenden dolayı bakmak durumunda olduğu hastayı reddetme hakkına sahiptir. Bu konuya birçok örnek verilmekle birlikte en haklı red sebebi maddi koşullar veya hastaya daha önce önerilen ilaçların kullanılmaması. Daha önce hastanın aynı sağlık çalışanına hakaret etmesi veya fiilen saldırıda bulunması hastanın reddedilmesi için yeterlidir.
Tüm bunların yanı sıra bir hastane bir hastayı tüm birimleri ile reddetme hakkı bulunmamaktadır. Hastanın hekime doğru bilgi vermemesi hastanın doktor tarafından reddi için yeterli bir neden olarak gösterilebilir. Tüm bu hakların yanı sıra hizmetten çekilme eylemi sağlık çalışanının tek başına vereceği bir karar değildir. Örnek olarak şiddete uğrayan sağlık çalışanı kurumuna bu olayın sonunda talepte bulunacak ve bu kararı yetkililerce uygun görülüp tasvip edilecektir.
Sağlık Hukukunun Önemi
Sağlık hukuku başta hasta sağlık çalışanı ilişkileri olmak üzere tıbbi uygulamalarla ilgili hata ve kusurları inceler. Başta kadın hastalıkları olmak üzere hastaya yapılan hatalı uygulamalar bu hukuk dalının içine girer. Tıbbi uygulamaların hukuka uygunluğu kişinin sağlık ve yaşama temel haklarına dayanır.
Kişinin sağlıklı yaşayabilmesinin en önemli koşullarından biri tıbbi bakım ve tedavisinin olması ile mümkündür. Hekimin tıbbi uygulamalarının sonucunda ortaya çıkan hekim sorumluluğu da doktoru hukuk kuralları çerçevesinde görev yapmaya mecbur kılar.
Bunun yanı sıra sağlık hukukunda hastaların uyması gereken yasa ve yükümlülükler de hastaya hasta sorumluluğunu getirmektedir. Sonuç olarak hekim hasta ilişkisi her şeyden önce “hatta sağlık hukukundan önce” karşılıklı saygı ve güvenden geçecektir.